Türkçe rock müziğin son 20 yılındaki dönüşümünü anlamak istiyorsanız Redd’i mutlaka tanımanız gerekir. Sadece güçlü melodileriyle değil, toplumsal olaylara duyarlılığıyla, vicdanlı duruşuyla ve sahici şarkı sözleriyle Redd, bu coğrafyada müziğin sadece eğlence değil, aynı zamanda bir “söz söyleme sanatı” olduğunu hatırlatan ender gruplardan biri.
Kuruluş Hikâyesi ve Grubun Evrimi
Redd’in temelleri, 1996 yılında Doğan Duru ve Güneş Duru kardeşlerin müzik üretme arzusu ile atıldı. İlk başta “Ten” adıyla sahneye çıkan grup, 2000’lerin başında isim değişikliğine giderek “Redd” adını aldı.
2005 yılında yayımladıkları ilk albümleri “50/50”, Redd’in müzik sahnesindeki yerini sağlamlaştırdı. Bu albümde yer alan “Öperler” ve “Bahçelere Daldık” gibi parçalar, grubun anlatım gücünü ve duygusal derinliğini dinleyiciye güçlü şekilde aktardı.
Ardından gelen albümlerle grup, müzikal olarak evrilmeye devam etti. Özellikle “Prensesin Uykusu” film müzikleri ve “21”, “Serseri Mayın”, “Hayat Kaçık Bir Uykudur” gibi albümlerle; hem melankolik hem isyankâr çizgilerini belirginleştirdiler.
Müzikal Tarz ve Söz Anlayışı
Redd’in müziğini diğer rock gruplarından ayıran temel özellik, hikâye anlatımı ve duygusal yoğunlukla örülü sözleridir. Şarkılarında aşk, ölüm, hayal kırıklığı gibi bireysel temaları işlerken; savaş, yolsuzluk, eşitsizlik gibi toplumsal meselelere de korkusuzca dokunurlar.
Redd’in sound’u, alternatif rock temelinde şekillenmekle birlikte zaman zaman progresif dokunuşlar ve elektronik altyapılar da içerir. Özellikle canlı performanslarda bu çok yönlülük daha belirgin hissedilir.
Öne Çıkan Albümleri ve Şarkıları
Redd’in diskografisi, Türk rock tarihinin en etkileyici albümlerinden bazılarını barındırır. İşte birkaç dönüm noktası:
- “50/50” (2005) – İlk albüm, duygusal açılış.
- “Kirli Suyunda Parıltılar” (2006) – “Falan Filan” ve “Nefes Bile Almadan” gibi hitlerle toplumsal eleştirinin yükseldiği dönem.
- “Plastik Çiçekler ve Böcek” (2007) – Duygusal derinlik zirvede. “Yavaş Yavaş”, “Beni Sevdi Benden Çok”.
- “21” (2009) – Karakteristik Redd melodileri, protest sözler.
- “Prensesin Uykusu” Film Müzikleri (2010) – Sanat sinemasına saygı duruşu niteliğinde bir albüm.
- “Mükemmel Boşluk” (2016) – Modern rock altyapısı ve yer yer elektronik tınılar.
Dinleyicisine Ne Vadediyor?
Redd, sadece müzik dinlemek isteyen değil, aynı zamanda hissetmek isteyen insanlara hitap eder. Sözleriyle insanı sorgulatan, besteleriyle ruhuna dokunan bir grup. “Herkes susarken konuşan bir grup” olarak da tanımlanabilir.
Ayrıca, sahne performanslarıyla da dikkat çeken Redd, dinleyicisiyle kurduğu bağ sayesinde konserlerinde adeta bir “kolektif duygulanım” yaratır.
Toplumsal Duruş ve Aktivizm
Grubun sadece müziği değil, sosyal meseleler karşısındaki duruşu da önemlidir. Gezi Direnişi başta olmak üzere birçok toplumsal olayda sesini duyurmuş, baskılar karşısında geri adım atmamıştır.
Redd, “müzik sadece eğlendirmez, düşündürür de” mesajını defalarca kez göstermiştir. Güneş Duru ve Doğan Duru’nun bu anlamdaki tavrı, genç müzisyenler için de birer ilham kaynağı olmuştur.
Redd Hakkında Bilinmeyenler
- Grubun adı İngilizce “reddetmek” anlamındaki “reject” fiilinden türetilmiştir. Sistemi, düzene uymayı, kalıplaşmışlığı reddetme fikrini simgeler.
- Redd, Türk rock sahnesinde video klip yönetmenliğini de kendisi yapan nadir gruplardan biridir.
- Grup üyeleri farklı akademik geçmişlere sahiptir; Güneş Duru antropologdur.
- Şarkı sözleri edebi bir dille yazılır, zaman zaman Can Yücel veya Cemal Süreya etkileri görülebilir.
Redd, Türk rock sahnesinin sadece müzik üreticisi değil; aynı zamanda vicdanı, yazar kalemi, aktivisti ve en önemlisi, insan ruhunun tercümanıdır.
Eğer duygularınıza tercüman olacak bir ses arıyorsanız, Redd sizin için hâlâ orada duruyor. Yazı serimizin sonraki bölümünde görüşmek üzere.
Yorumlar (1)